Paris 1832, dudaklarda yalnızca iki kelime dolaşıyordu: romantizm ve devrim. Barones Dudevant, 'George Sand' ismi ile yazdığı edebi eserler için Paris’e gelir. Alfred De Musset ise sivri dilli ve oldukça yetenekli bir şairdir. Bir gün babasının hastalığını öğrenir ancak ölmeden önce onu görmek için yetişemez. Bu onda derin bir suçluluk duygusuna sebep olur ve artık kimseyi sevemeyeceğine kanaat getirir. Fakat yaşadıklarının aksine eşsiz eserler verir. George Sand ise frijiti işlediği kitabı Lelia’yı henüz bitirmiştir. Yayıncısı ona kitaptan erotik bölümleri toplum içinde okumasını önerir. Ona destek olan ve yardım elini uzatan tek kişi ise Alfred De Musset’tir. İki yazar onları birbirlerine bağlayan edebiyatı fırsat bilerek görüşmeye devam ederler. Aralarındaki aşk gün geçtikçe daha da tutkulu bir hal alır.